Yükleniyor. Lütfen bekleyiniz...
- ‘yemiş verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bir bitki’
- ‘bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan’
- ‘direk’
Ağızlarda agac olarak da kullanılır. Eski ve yeni diyalektlerde yaygın olarak geçer. ~ Az ağac. -Hal hağaç. -Tkm ağaç. -Bşk ağas. -Nog ağaş. -Kklp ağaş. -Kzk ağaş. -Krg cığaç. -Tat ağaç. -Özb yoğoç. -YUyg cağas. Lobnor ağzında yığaç ~ yığaş. -Sal ağaç. -Alt aŋaş ~ ağıç. -Hak ağas. -Tuv ıyaş. -Tof ağaş. -Çuv yıvăś. Yakutçada ağaca mas adı verilir. bk. Poppe: Das Jakutische 683.
Eski Türkçe ığaç. -Eski Uygurca ığaç. -Orta Türkçe yıgaç. -Orta Kıpçakça ağaç. -Harezm Türkçesi ağaç. -Çağatayca yığaç. -Eski Osmanlıca agaç.
Türkçe ağaç biçiminin ‘bitki’ anlamına gelen ı kökünden geldiği anlaşılıyor: ı + -ğaç eki.
Bu etimoloji Ramstedt tarafından öne sürülmüştür (KSz 16: 12). Ramstedt’in önerisi çoklukla benimsenmiştir.
Poppe: MSFOu 185: 196 (ı ‘bitki’); Giraud: Bain-Tsokto 144. Son olarak Leksika (104-105) da ı + -ğaç açıklamasını kabul etmiştir. Altay dillerinde ığaç’a paralel biçimler Ramstedt tarafından gözden geçirilmiştir (SKE 101, 199).
Halaçça hağaç biçimine dayanan Doerfer piağaçç biçiminden yola çıkmıştır. Ancak Halaççadaki h-’nin ikincil bir ses olduğunu biliyoruz.
Türk diyalektlerinde geçen yığaç biçiminin yol açtığı gelişmeler Bang tarafından değerlendirilmiştir (KSz 17). bk. Kononov: Grammatika Jazyka tjurskix runičeskix pamjatnikov 80.
Bilimsel yayınlarda sık sık tartışılmıştır. Örn. Brockelmann: Zeitschrift für Phonetik 4: 266. bk. Deny: Grammaire 552, 580.
Ayrıca maddesine de bakabilirsiniz
*Veriler Hasan Eren Türk Dili Etimoloji Sözlüğünden alınmıştır.
Tarihte En Eski Kaynak
ığaç "aynı anlamda" [ Orhun Yazıtları (735) : çından ıgaç kelürüp tike birti [sandal ağacı getirip dikiverdi] ]yığaç [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ]
Kökeni
Eski Türkçe ığaç veya yığaç sözcüğünden evrilmiştir.
Ek Açıklama
*Veriler etimolojiturkce kaynağından alınmıştır.